Yaşamak Bir Yük Müdür ?
Yaşamanın ne kadar zor bir şey olduğunu daha ortaokul yıllarımda anlamıştım. Hayatın yükü binmiş gibiydi omuzlarıma. Derdim yoktu oysaki. Ailem tarafından sevilirdim, arkadaşlarım vardı, kitaplarım vardı. Etrafımdakiler bu memnuniyetisizliğimi ergenlik olarak yorumlarlardı. Halbuki ben o zamanlar da çok düşünürdüm. Nasıl bir hayatım olacak, mutlu bir geleceğe sahip olacak mıyım ? Hayal kuruyorum, erişebilecek miyim, herkes tarafından sevilen biri olacak mıyım ?
Çok sonra anladım, hayat ben mutlu olayım diye yokmuş.
Liseye geçtim. Değişen bir şey olmadı. Her geçen gün bu düşüncelerim katlanarak arttı. Hayata ve geleceğe karşı umudum tükendi. Hiç bir şeye gücümün kalmadığını fark ettim sonra.
Liseden yaşlanmış biri olarak mezun oldum.
Üniversiteye geçtikten sonra benim ruhumun mayasının hüzünle yoğurulduğunu anladım.
Ben bu hayata düşünmeye gelmiştim, düşünmeye ve gittikçe mutsuzlaşmaya…
Hayatım düşünerek ve her geçen gün daha fazla mutsuzlaşarak devam ediyor, tek isteğim herkes gibi olabilmek.
Düşünmeden geçireceğim bir hayat istiyorum artık.
Gücüm çekilmiş gibi hissediyorum, kendimi geliştirmek istiyorum ama yapamıyorum. İnsanların başarılarını izliyorum. Bazen tüm bunları başaracak gücü kendilerinde nasıl bulduklarını sorguluyorum.
Herkesin öve öve bitiremediği gençlik çağını bu şekilde geçiriyor olduğuma inanamıyorum.
Ne kadar hayata karşı umutsuzlaştığımı söylesem de,
kalbim hala atmaya devam ediyor ve ben,
gelecekteki beni çok merak ediyorum.
27.05.2023